6 Ağustos 2008 Çarşamba

İsrail Askerleri 14 Filistinliyi Diri Diri yaktı

2 Mart 1988 - İsrail askerleri Nablus'ta 14 Filistinliyi bir kuleye koyarak diri diri yaktılar.

Necip Torumtay'ın İstifası

Necip Torumtay

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Necip Torumtay, (doğum 1926 Vakfıkebir, Trabzon) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20. Genelkurmay Başkanı'dır.

1944 yılında Topçu Asteğmen rütbesi ile Harp Okulu'ndan mezun oldu. 1946 yılında Topçu Sınıf Okulu'nu bitirdi. Muhtelif Topçu Birliklerinde Takım Komutanlığı ve Topçu Okulu'nda öğretmenlik yaptı. 1954 yılında Harp Akademisi'ni bitirerek Kurmay oldu. 1970 yılına kadar çeşitli karargah ve birliklerde, Tokyo Kara Ataşe Muavinliği ve TMR Kara Plan Subaylığı görevlerinde bulundu.

1970 yılında Tuğgeneral, 1974 yılında Tümgeneral, 1978 yılında Korgeneral ve 1982 yılında Orgeneralliğe yükseldi. Tuğgeneral rütbesi ile 1 nci Zırhlı Tümen Komutan Yardımcılığı, 2 nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve SHAPE Harekat Plan Daire Başkanlığı, Tümgeneral rütbesi ile Genelkumay Plan Harekat Daire Başkanlığı ve 4 ncü Piyade Tümen Komutanlığı, Korgeneral rütbesinde Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı, Genelkurmay Harekat Başkanlığı ve Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı görevlerinde bulundu. Orgeneral rütbesinde Devlet Başkanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi Genelsekreter Yardımcılığı, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi Genelsekreter Yardımcılığı ve Genelsekreterliği, Genelkurmay 2.

Başkanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı yaptı.

2 Temmuz 1987 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, 24 Temmuz 1987 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına atandı. Görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı. Görevden ayrılmasına sebep olarak 1. Körfez Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü. Ordunun teçhizatının yetersiz olduğu için, zamanın cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından Irak'a karşı ABD ile beraber hareket edilerek Musul ve Kerkük sorununun çözülmesi kararına uymak istemediği ileri sürüldü.

İstifa mektubunda "inandığım prensiplerle ve devlet anlayışımla hizmete devamı mümkün görmediğim için istifa ediyorum" dedi

Kitapları

Orgeneral Torumtay'ın Anıları (Milliyet Yayınları, İstanbul, Ocak 1994, İSBN: 975-506-136-3, 159 s.)

Değişen Stratejilerin Odağında Türkiye (Milliyet Egmont Yayıncılık, İstanbul, Ekim 1996, ISBN: 975-325-228-5, 272 s.)

Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kurucusu Lider Atatürk (Doğan Kitapçılık , İstanbul, Mart 2001, ISBN: 975-6719-94-X, 264 s.)

2 Ağustos 2008 Cumartesi

Ulucanlar Operasyonu

26 Eylül 1999 - Jandarma Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'de operasyon düzenledi; 10 mahkum öldü. Ulucanlar operasyonuna katılan 161 jandarma görevlisinin yargılanması sürüyor.

Tuzla Tersanelerinde İşçi Ölümleri

Tersanede 101. ölüm

Tuzla'daki GEMSAN Tersanesi'nde kompresör tamircisi olan ve patlama sonucu fırlayan metal parçasının başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan İbrahim Çelik (35), hayatını kaybetti.

Cuma, 01 Ağustos 2008 12:06

Çelik'in ölümüyle, kazalar sonucu tersanelerde ölen işçi sayısının 101'e yükseldiği kaydedildi. Bakım işçisi Çelik 29 Temmuz'da kompresör dairesinde çalışırken bir patlama meydana geldi. Patlamayla etrafa saçılan demir parçalarından biri işçinin başına çarptı.
Ağır yaralanan Çelik, önce Tuzla Devlet Hastanesi'ne ardından Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken tüm müdahalelere rağmen dün hayatını kaybetti. Kazanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı iş müfettişlerinin tersaneye gelerek incelemeler yaptığı öğrenildi. Bir açıklama yapan DİSK'e bağlı Liman ve Tersane İşçileri Sendikası Genel Başkanı Cem Dinç, 16 Haziran'da yaptıkları genel grevin ardından tersanelerde küçük düzelmeler olduğunu ama iş güvenliğinin yine tam olarak sağlanmadığını söyledi.

SABAH

2003 Yılında Kayseri'de Kur'an Kursu ve Hafız Okulu'nda Patlama Oldu

Kayseri'de, 10 kişinin ölümü, 1 öğretmen ve 12 öğrencinin de yaralandığı Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Okulu'ndaki patlamayla ilgili ihmali bulundukları gerekçesiyle 3'ü tutuklu 6 sanık hakkında, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Sanıklar, 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis cezası istemiyle yargılanacak. 20 Haziran'da meydana gelen 10 öğrencinin ölmesine, 1 öğretmen ve 12 öğrencinin de yaralanmasına neden olan patlamayla ilgili tutuklanan aşçı Zeynel Abidin Kaya, bekçi Rahmi Kurudirek ve tüplerin değiştirildiği LPG satıcısı Ömer Deredeğirmenli ile tutuksuz sanıklar Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Okulu Yardım Derneği yöneticisi Ömer Erdoğan, nöbetçi öğretmen Arif Demirezen ve tüplerin dolumunun yapıldığı Akbil Ticaret yetkilisi Mustafa Taner Aksebzeci hakkında Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. ''Dikkatsizlik tedbirsizlikle LPG patlaması sonucu ölüme neden olmak'' suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun 383. Maddesi gereğince ''5 yıldan fazla olmamak üzere hapis cezasıyla cezalandırılmaları'' istenen sanıklarla ilgili Cumhuriyet Savcısı Abbas Ceylan'ın hazırladığı iddianamede, şu görüşler yer alıyor: ''Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Okulu Yardım Derneği yöneticisi Ömer Erdoğan'ın, mutfakta havalandırma için gerekli önlemleri almadığı, nöbetçi öğretmen Arif Demirezen'in istirahata çekilmeden önce denetim ve kontrol görevini yapmadığı, bekçi Rahmi Kurudirek'in ''Gidip geleyim'' diyerek nöbetçi öğretmenden izin aldığı, görev mahallini terk edip geri gelmediği, aşçı Zeynel Abidin Kaya'nın tüp gaz dağıtıcısının takması gereken LPG tüplerini kendisi takarak, gaz kaçağını kontrolde yetersiz olduğunu, ocakların kapalı olup, olmadığını kontrol etmeden mutfaktan ayrıldığı, Akbil Ticaret'te görevli Ömer Deredeğirmenli'nin işyerine götürülen tüp gazların sızdırmazlık kontrollerini yapması hususunda ihmali bulunduğu, Akbil Ticaret yetkilisi Mustafa Taner Aksebzeci'nin, LPG tüplerinin periyodik test ve kontrollerinin yapılmadığı için ihmali bulunduğu için ilgili sevk maddesince cezalandırılmaları talep olunur.''
Kaynak : Radikal

Konya'da Zümrüt Apartmanı Çöktü

2 Şubat 2004 - Konya'nın Selçuklu ilçesinde 11 katlı Zümrüt Apartmanı, “yapım hatası” nedeniyle çöktü, 92 kişi hayatını kaybetti.

Konya `da bir bayram günü (2 Şubat 2004 ) çöken Zümrüt Apartmanı 92 kişiye mezar oldu. 27 kişi de enkaz altından ruhen ve bedenen çökmüş halde kurtarıldı.

Konya'da Kaçak Kuran Kursunda Patlama Oldu

Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde, Süleymancılara bağlı olduğu belirtilen bir derneğe ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu büyük bir patlamayla çöktü. Yurttaki Kuran kursuna devam eden kız öğrencilerden 18’i hayatını kaybetti, 3’ü ağır olmak üzere 29’u yaralandı. Konya’ya 160, Taşkent’e 26 kilometre uzaklıktaki beldede, Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nce 1990’da yaptırılan, ardından ilave inşaatla genişletilen Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu’ndaki facia dün saat 04.00 sıralarında meydana geldi. Yurtta yatılı Kuran kursu gören 12-16 yaşlarındaki kız öğrenciler, sabah namazı için kalkarak aptest almak istedi. Banyoya giren bir öğrenci elektrik düğmesine basınca büyük bir patlama oldu.

Ekipler 2 saatte ulaştıBahçedeki LPG tankından banyoya gelen borulardaki kaçak yüzünden gece boyu içeri dolan gazın infilak etmesiyle birçok kız kendini alev topu içinde buldu. Binanın 18 yıl önce yapılan kâgir bölümü çöktü, betonarme bölümü ağır hasar gördü. LPG tankının infilak etmemesi, facianın daha da büyümesini önledi. Olay yerine koşan vatandaşlar, hafif yaralı öğrencileri enkazdan kurtarmayı başarırken, yetkililerden yardım istedi.Deprem ve itfaiye raporu yokKurtarma ve sağlık ekipleri, yol şartları nedeniyle olay yerine saat 06.00’da ulaşmaya başladı. Yaralılardan durumları hafif olanlar Hadim Devlet Hastanesi’ne, ağır olanlar ise Konya’daki hastanelere ambulans ve helikopterle götürüldü. Ankara’dan gelen askeri helikopter, ağır yaralıları Konya’daki Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ulaştırdı. Konya Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu’nun deprem ve itfaiye raporunun bulunmadığını söyledi.AKP’li Balcılar Belediye Başkanı Mehmet Demirgül, yıkılan yurt binasının iskânının olup olmadığı sorusuna, “Vallahi ben de bilmiyorum. Orası eski bir bina. Şimdi Hadim’de cenazelerle ilgileniyorum. Beldeye döndüğümde bakarım” yanıtını verdi.Dernek başkanı ifade verdiSavcılığın talimatıyla soruşturma başlatan jandarma, derneğin başkanı ve yurt müdürü olan Hüseyin Çömlekçi’nin ifadesine başvurdu. Yurt binasının yanındaki lojmanda oturan Çömlekçi’ye Konya’dan gelen avukatı eşlik etti.Bakanlar helikopterle geldi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Köksal Toptan, Vali Osman Aydın’ı arayarak gelişmelerle ilgili olarak bilgi aldı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu askeri helikopterle beldeye geldi. Son durumu öğrenen bakanların üzüntülü olduğu ve Çubukçu’nun gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Yaralılar anlatıyorHadim Devlet Hastanesi’nde tedavi gören yaralılardan Teslime Gümüştekin, “Hocalarımız bizi sabah namazına kaldırdı. Orta katta, yatakhanedeydik. Ben aşağıya indim, aptes aldım. Çoraplarımı giymek için yukarıya çıktım. Gaz kokusu vardı. Ama neden kaynaklandığını bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu alt kattaydı. Büyük bir gürültü oldu. Sonra köyden abiler geldi, bizi çıkardı” dedi. Enkaz altından yaralı olarak çıkarılanlardan Rümeysa Akdede de şöyle konuştu:“Herkes aptes almak için kalkmıştı. Başımı tekrar yastığa koydum ve büyük bir gürültü duydum. Ateş çıktı ve yanmayayım diye kafamı battaniyenin altına sakladım. Duvarlar yıkıldı. Beni arkadaşlarım yataktan yıkılmayan bölümü çektiler. Duvar yıkık olduğu için bir kişi gelip bizi çıkardı. Kardeşim de aynı Kuran kursunda okuyor ve yatılı olarak kalıyordu. Bir hafta kalıp daha sonra eve dönecekti. Patlama sonrası enkaz altında kaldı. Daha sonra onun da enkazdan çıkarıldığını öğrendim.

İşte ihmal kurbanlarıLeyla Semerci, Sema Ünal, Elif Beyza Turan, Sema Bayram, Rukiye Sema Demirbaş, Teslime Duran, Ümmünur Gümüştekin, Fadimana Toz, Hatice Doğru, Fadime Yazıcı, Şerife Göktaş, Cennet Karaalp, Zehra Güllü, Huriye Durmuş, Hatice Özçömlekçi, Teslime Gökdemir, Şerife Bağcı, Şehriban Avcı.

1 Ağustos 2008 Cuma

AKP Kapatılmadı !

30 Temmuz 2008- AKP kapatılmadı.Kararı Anayasa Mahkemesi başkanı Haşim Kılıç açıkladı.

Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Arafat Ankara'ya Geldi

5 Ekim 1979 - Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Lideri Yaser Arafat Ankara'ya geldi, Türkiye'de açılan, elçilik statüsündeki temsilciliğine Filistin Bayrağı çekildi.

Ağca Hapisten Kaçtı

25 Kasım 1979 - Mehmet Ali Ağca, Maltepe askeri cezaevinden kaçtı.
28 Kasım 1979 - Papa II. Jean Paul Ankara'ya geldi.

TÜSİAD Gazetelere İlan Verdi

13 Mayıs 1979 - TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) gazetelere ilan vererek, Bülent Ecevit Hükümeti'nin çekilmesini istedi.

Abdi İpekçi Öldürüldü

1 Şubat 1979 - Milliyet Gazetesi Başyazarı ve Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi, İstanbul, Nişantaşı'nda evinin önünde otomobilinin içindeyken tabanca ile öldürüldü. Cinayeti daha sonradan, Mehmet Ali Ağca'nın işlediği tesbit edildi.

Sovyetler Afganistanı İşgal Etti

24 Aralık 1979- SSCB Afganistan'ı işgal etti.

Margaret Thatcher İlk Kadın Başbakan Oldu

4 Mayıs 1979 - Margaret Thatcher, İngiltere'nin ilk kadın başbakanı oldu.

İngilterede İlk Özelleştirme Yapıldı

Ocak 1979 - İlk özelleştirme, İngiltere'de mevcut iktidar olan Muhafazakâr Parti tarafından gerçekleştirilmiştir.

Şah Pehlevi Ülkesini Terk Etti

16 Ocak 1979 - İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ailesiyle beraber ülkesini terk etti, böylece İran'daki 500 yıllık monarşi yönetimi sona erdi.

Erdal Eren İdam Edildi

13 Aralık 1980 - Erdal Eren idam edildi.

Erdal Eren (d. 25 Eylül 1964 - ö. 13 Aralık 1980), 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen ve asılarak idam edilen Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi.


Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü.[1] Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkum edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Cezaevi'nde infaz edildi.

Erdal idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteci Savaş Ay'a, "avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını"[2] söyledi.
Ağabeyi Erkan Eren, Erdal'ın Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getirdi.[3] Erdal'ın idam edildiği tarihte yaşının 18'den küçük olduğunu belirten Erkan Eren, infazı radyodan öğrendiklerini ve Erdal'ın kimsesizler mezarına gömülmek istendiğini söyledi.[3]

İran-Irak Savaşı Başladı

24 Eylül 1980 - İran-Irak Savaşı başladı

DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler Öldürüldü

22 Temmuz 1980 - DİSK eski Genel Başkanı, Maden-İş Sendikası Başkanı Kemal Türkler öldürüldü.

Eski Başbakanlardan Nihat Erim Öldürüldü

19 Temmuz 1980 - Eski başbakanlardan Nihat Erim öldürüldü.

Çorum Olayları

4 Temmuz 1980 - Çorum Olayları Oldu

CNN Yayına Başladı

1 Haziran 1980 - CNN yayına başladı.

24 Ocak Ekonomik Kararları Açıklandı

24 Ocak 1980 - 24 Ocak Kararları açıklandı.

12 Eylül Darbesi

2 Ocak 1980 - Türkiye'de ordu, hükümete uyarı mektubu verdi.

12 Eylül 1980 - Türk Silahlı Kuvvetleri ülkedeki gelişmelerden dolayı yönetime el koydu. Siyasal partiler kapatıldı; parti başkanları ve aydınlarla birlikte çok sayıda mesleki ve siyasal örgüt yöneticisi tutuklandı.(12 Eylül Darbesi)

Atatürk Barajı Faaliyete Geçti

21 Ekim 1981 - Türkiye'nin en büyük barajı olan 'Atatürk Barajı' faaliyete geçti.

İsrail, Golan Tepelerini Aldı

14 Aralık 1981 - İsrail, Golan Tepeleri'ni kendi topraklarına kattı.

Mehmet Ali Ağca Papaya Suikast Girişiminde Bulundu

13 Mayıs 1981 - Mehmet Ali Ağca Papa II. Jean Paul'e karşı suikast girişiminde bulundu.

1982 Anayasası Halkoyuna Sunuldu

7 Kasım 1982 - 1982 Anayasası halkoyuna sunuldu

Banker Kastelli Kaçtı

20 Haziran 1982 - Banker Kastelli olarak bilinen Cevher Özden, İsviçre'ye kaçtı.

14 Temmuz 1982 - Patlayan Banker Skandalı nedeniyle Başbakan yardımcısı Turgut Özal ile iki bakan daha istifa etti.

Lübnan Sivil Savaşı Başladı

20 Ağustos 1982 Lübnan Sivil Savaşı

14 Eylül 1982 - Lübnan Başkan adayı Başir Gemayel bombalı saldırıda öldü; kardeşi 23 Eylül'de başkan seçildi.

1983 Yılında TBMM Açıldı

24 Kasım 1983 - TBMM açıldı. Başbakan Bülent Ulusu istifa etti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Hükümeti kurma görevini ANAP Genel Başkanı Turgut Özal'a verdi.

13 Aralık 1983 - 1. Özal Hükümeti ( - 21 Aralık 1987) TBMM'de güvenoyu aldı.

KKTC Bağımsızlığını İlan Etti

15 Kasım 1983 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bağımsızlığını ilan etti.Türkiye, KKTC'yi tanıdığını ilan etti.

6 Kasım 1983 Seçimleri Yapıldı

6 Kasım 1983 - 1983 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri

ASALA Eylemleri

9 Mart 1983 - Belgrad (Yugoslavya) Büyükelçimiz Galip Balkar ve makam şoförü Necati Kaya, ASALA töröristleri tarafından şehit edildiler.

14 Temmuz 1983 - Brüksel Ateşemiz Dursun Aksoy, ASALA militanlarınca şehit edildi.

15 Temmuz 1983 - Paris'in Orly Havaalanı'nda bulunan THY bürosuna, ASALA militanlarınca bomba atıldı. 7 kişi öldü, 56 kişi yaralandı.

PKK Eylemlere Başladı

15 Ağustos 1984 - PKK'nin silahlı kanadı (ARGK) tarafından Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerine baskın düzenleyerek silahlı eylemlerine başladı. 1 er yaşamını yitirdi, 9 asker ve 3 sivil yaralandı.

Kürtaj Uygulaması Yasallaştı

10 Ocak 1984 - Kürtaj uygulaması yasallaştı

Döviz Taşımak Suç Olmaktan Çıktı

6 Ocak 1984 - Türk Parasını Koruma Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle döviz taşımak suç olmaktan çıktı

İzmit-Gebze Paralı Otoyolu Açıldı

28 Aralık 1984 - İzmit - Gebze paralı otoyolu Başbakan Turgut Özal tarafından açıldı

Hong Kong Anlaşması Yapıldı

26 Eylül 1984 - Birleşik Krallık ve Çin Halk Cumhuriyeti, Hong Kong'un 1997 yılında Çin'e katılmasını öngören bir anlaşma imzaladı.

19 Kasım 1984 - Çin Halk Cumhuriyeti ve Birleşik Krallık, Hong Kong'un geleceği hakkında bir katılım anlaşması imzaladılar.

İlk Apple Machintosh Satışa Sunuldu

24 Ocak 1984 İlk Apple Macintosh satışa sunuldu.

HP ile SODEP Birleşti SHP Oldu

2 Kasım 1985 - HP ile SODEP birleşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) adını aldı. SHP'nin Genel Başkanlığı'na Aydın Güven Gürkan seçildi.

1985 Genel Nüfus Sayımı

19 Ekim 1985 - Genel nüfus sayımı yapıldı. Türkiye'nin nüfusunun 51.4 milyon olduğu açıklandı.

KDV Yürürlüğe Girdi

1 Ocak 1985 - Katma Değer Vergisi (KDV) yürürlüğe girdi.

TRT 2 Yayına Başladı

6 Ekim 1986 - TRT 2 yayına başladı.

6 Eylül Referandumu

6 Eylül 1987 - 12 Eylül döneminde konan siyasi yasakların kaldırılması için yapılan referandum sonucunda yüzde 50.16 "Evet", yüzde 49.84 "Hayır" çıktı.

Türkiye AET'ye tam üyelik başvurusu yaptı

14 Nisan 1987 - Türkiye, AET'ye tam üyelik başvurusu yaptı.

AIDS

Acquired Immune Deficiency Syndrome, acquired immunodeficiency syndrome (AIDS, Aids) veya edinilmiş bağışıklık yetersizliği belirtisi, HIVin etkisiyle insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan sendrom.

AIDS

AIDS, tedavi alınmadığı takdirde 'HIV' virüsünün bağışıklık sistemini zayıflatarak yol açtığı bir sendromdur. AIDS tablosuna gelen kişiler; cilt kanseri ve bunun gibi ciddi enfeksiyonlara yakalanırlar. Açılımı "Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu"dur.
HIV virüsü taşıyan kişiye HIV pozitif denir. HIV pozitif olmak ile AIDS olmak aynı şey olmadığı gibi, her HIV pozitif olan kişi AIDS tablosuna gelecektir diye bir durum yoktur. Günümüzde uygulanan ART ilaç tedavisi ile HIV pozitif olan kişiler AIDS tablosuna gelmeden yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Yani yaygın olarak bilinenin aksine, HIV pozitif olan kişiler artık ölümü beklemiyorlar. Günümdeki tedavi olanakları ile HIV/AIDS artık kronik bir hastalıktır.
HIV virüsü kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir. Bulaşma gerçekleştikten 3 ay sonra yapılan testler en doğru sonucu verir....

Belirtileri

HIV bulaştıktan sonra, AIDS hastalığı belirtileri kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre, 3 - 5 yıl, hatta bazen daha uzun süre sonra ortaya çıkar. HIV bulaştığı vücutta çeşitli hücrelere, özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. Zarar gören CD4T hücreleri giderek azalır ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar. Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük görülür. Tüberküloz, pamukçuk, diğer bakteri, mantar ve protozoon hastalıkları fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar.Kişide bu belirtilerin ancak birkaç tanesinin bir arada bulunması durumunda AIDS düşünülebilir. Kaposi sarkomu ve bazı lenfomalarda HIV enfeksiyonunu düşündüren önemli belirtilerdendir. Kesin tanı için anti-HIV testi yapılır.

Korunma

Kan nakli sırasında, AIDS testi yapılmamış kontrolsüz kan asla kullanılmamalıdır.
Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, jilet, makas, diş hekimliği aletleri, akupunktur iğneleri kesinlikle kullanılmamalıdır ve kullanılmasına izin verilmemelidir. Böyle işlemlerde bir kez kullanılıp atılan araç-gereç kullanılmamalı ya da kullanılan aletler kesinlikle dezenfekte ya da sterilize edilmelidir.
Beden kişiye aittir. Uygulanacak işlemler sırasında akla takılan soruları sormaktan çekinmemek gereklidir.
HIV pozitif kişi, test sonucunu öğrendikten sonra kesinlikle kan vermemelidir.
HIV'li sperm sıvısı, genital sıvı ya da kanın bulaştığı alet ve eşyanın yaralı dokuya teması ile de HIV bulaşabilir.
Açık yaralar, vücuda mikrop/virüs/bakteri girişini engellemek için bantla kapatılmalıdır.

Cinsel İlişki

HIV her türlü cinsel ilişki ile bulaşır. Güvenli cinsel yaşam kurallarına uyulması HIV'in cinsel yolla bulaşmasını büyük oranda engeller.
Cinsel ilişkide "koruyucu kılıf" (prezervatif, kondom, kaput) kullanılması, güvenli cinsel yaşamın ilk şartıdır. Kurulan cinsel ilişkinin tehlikeli olmayacağı düşünülse bile prezervatif kullanımı ihmal edilmemelidir. Çoğu kişi HIV'in yalnızca fahişelerde, uyuşturucu kullananlarda, eşcinsellerde bulunduğuna dair yanlış bir kanaate sahiptir ve bu nedenle bu sayılan gruplar dışındaki ilişkilerinde kondom kullanımını ihmal eder.
Ancak, AIDS belirli bir sosyal grubun hastalığı değildir. Hastalığın mikrobu olan HIV, cins, ırk, renk, din, yaş farkı gözetmeksizin herkese bulaşabilir. HIV, kontrolsüz kan verilmesi, HIV ile kirlenmiş alet kullanılması gibi kişinin elinde olmayan nedenlerle ya da kişinin kendisinin ya da cinsel eşinin HIV pozitif kişilerle prezervatif kullanmadan ilişki kurması durumunda kişiye ve/veya eşine bulaşabilir. HIV pozitif olan kişi kendisini ve cinsel eşini korumak için her türlü cinsel ilişkisinde prezervatif kullanmalıdır.
Prezervatif doğru takılmalı ve vazelin gibi petrol türevi kayganlaştırıcı kullanılmamalıdır. Prezervatifi paketinden çıkarırken zedelenmemesine dikkat edilmelidir. Kesici aletler kullanmak ya da uzun tırnaklar prezervatife zarar verebilir. Prezervatif penis sertleştikten sonra takılmalıdır. Ucunun (meninin akması için ayrılan bölüm) sıkılarak havası boşaltıldıktan sonra prezervatif penisin başına yerleştirilmelidir. Prezervatif alt kısmından aşağıya doğru açılır. Son olarak, üzerine kayganlaştırıcı sürülür. Kayganlaştırıcı riski azaltır. Kayganlaştırıcı (lubricant) cinsel birleşmenin daha rahat gerçekleşmesini sağlayarak prezervatifin yırtılmasını engelleyen bir sıvıdır. Prezervatifi taktıktan sonra üzerine kayganlaştırıcı sürmek güvenli seks için gereklidir. İstenirse, parmak ile anüs deliğine de kayganlaştırıcı sürülebilir. Vazelin, el kremi, masaj yağı gibi maddeler kullanılmamalıdır. Bunlar, kimyasal özellikleri yüzünden prezervatifin zarar görmesine neden olurlar. Doğru kayganlaştırıcı, yağ içermemeli, su bazlı olmalıdır. Boşaldıktan sonra, prezervatif alt kısmından tutularak çıkartılır. Hiçbir zaman aynı prezervatif ikinci kez kullanılmamalıdır. Son olarak penis yıkanmalıdır. Bu işlem, penisin üzerinde meni kalmamasını sağlar.

Açılmamış prezervatif ısıdan, güneşten, floresan ışığından ve nemden korunmalıdır. Bunlar, prezervatifin ana maddesi olan lateksi zayıflatarak ilişki sırasında prezervatifin zedelenmesine, yırtılmasına neden olabilirler.

TÜRKİYE'DE DURUM

Türkiye'de ilk AIDS vakası 1985 Kasım'ında görüldü. Aynı yıl bir de taşıyıcı tespit edildi. Sonraki yıllarda taşıyıcı ve AIDS vakalarının sayısı arttı. Özellikle yurtdışında çalışan işçi ve işçi yakınlarında hastalık saptandı. Bu işçiler virüsü eşlerine de bulaştırdı. Türkiye'ye gelen turistler ve yurtdışına gidip gelen Türkler ile birlikte AIDS yayılmaya başladı. Tehlikenin boyutları 1990'lı yıllarda Romanya, Rusya, Gürcistan ve diğer ülkelerden fuhuş için gelen kadınlarla iyice büyüdü. 1985 yılında sinema ve sahne dünyasında 'Murti' lakabıyla tanınan Murteza Elgin'in AIDS olduğunun ortaya çıkmasıyla yaşanan paniğin ardında, AIDS hakkındaki bilgi yetersizliğinin etkisi fazlaydı. Sağlık Bakanlığı'nın 2006 verilerine göre; ülkemizde 588 AIDS hastası, bin 666 kişide HIV virüsü olmak üzere, toplam 2 bin 254 kişi bu hastalığın pençesinde.

1 Aralık Dünya AIDS Günü olarak kutlanmaktadır.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi : Keneler

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA veya Kırım-Kongo Hemorajik Ateş, KKHA) keneler (özellikle Hyalomma cinsi) yoluyla bulaşan, zoonotik enfeksiyona yol açan bir viral hastalıktır.

Evcil ve vahşi hayvanların yanı sıra insanlara da bulaşabilir. Özellikle Doğu ve Batı Afrika'da yaygın olan patojenik virüs Bunyaviridae ailesinin Nairovirüs grubuna bağlı bir RNA virüsüdür. Enfekte olmuş memelilerde klinik hastalık nadir de olsa, insanlarda çoğunlukla ağır geçer ve mortalite oranı %30'dur. Endemik bölgelerde virüs keneler yoluyla bulaştığı için özellikle tarım ve hayvancılık ile uğraşan kişiler yüksek risk grubundadır.

Ülkemizdeki durumu

Türkiye’de ilk defa 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında başta Tokat, Çorum, Sivas, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere geniş bir coğrafi alanda görülmeye başlanmış ve hastalığın tanısı 2003 yılında konmuştur. Daha sonra Kastamonu, Bartın, Ankara, Balıkesir gibi illerde de vakaların ortaya çıkması ile hastalığın görüldüğü alan daha da genişlemiştir. Hastalık her yıl Mayıs-Eylül ayları arasında görülmekte ve Temmuz ayında pik yapmaktadır. 2002 yılında başlayan bu salgın halen devam etmektedir.

İnsanlara nasıl bulaşır?

Virus insana temel olarak enfekte kenenin ısırması ile bulaşır. Bunun dışında; viremik dönemdeki enfekte hayvanın kan ve dokuları ile temasla da bulaş olabilir. Bu açıdan veteriner hekimler, kasaplar ve hayvanlarla uğraşanlar bulaş açısından riskli grubu oluştururlar. Ayrıca kenelerin bulunduğu alanlarda çalışanlar, piknik yapanlar, avcılar vb. kene ile temas ederek bulaş açısından risk altındadırlar. Bu hastalara bakım veren sağlık çalışanlarına da hastanın kanı, enfekte doku ve sekresyonları ile temasla bulaş olabilir. Sağlık çalışanlarına bu tip bulaş bildirilmiştir.

Dünya’da görüldüğü yerler

Dünya’da; Balkanlar, Asya, Orta-Doğu, Hint yarımadası, Afrika gibi bölgelerinde görülmektedir.

Kuş Gribi Ortaya Çıktı

Kuş gribi Türkiye'de can aldı

Koçyiğit'in ölüm sebebi zatürre değil kuş gribi4 Ocak, 2006 23:24:00 (TSİ)

Kuş gribi Güneydoğu Asya'dan sonra dünyada ilk defa Türkiye'de insan ölümüne yol açtı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden kuş gribi şüphesiyle Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne getirilerek tedaviye alınan hastalardan ikisinin kuş gribi yönünden pozitif bulunduğunu, diğer hastanın durumunun şüpheli olduğunu açıkladı. Bakan Akdağ, Sağlık Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, aynı aileden iki hastaya ait örneklerin Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Başkanlığı'nda ve Çapa Tıp Fakültesi üroloji laboratuarında incelendiğini belirterek, incelemede sonuçların 'pozitif' olarak belirlendiğini kaydetti. Akdağ, şöyle konuştu: ''Bunlardan birisi hayatını kaybetmiş olan Mehmet Ali Koçyiğit. Zaten pozitif sonuçlar da Mehmet Ali Koçyiğit'in akciğerinden doğrudan alınan örneklerde tespit edilmiştir. Diğeri de Fatma Koçyiğit'tir. Onun da şu anda hastalığı ciddi bir durumdadır ve hastanede yatmaktadır. Üçüncü vakanın bulguları şüpheli pozitif olarak bulunmuştur. Dolayısıyla her iki laboratuarın da pozitif olarak şu anda belirlediği vaka sayısı ikidir. Diğer bir vaka da şüpheli pozitiftir.'' Ulusal plan hazırlandı

Sağlık Bakanı Akdağ, "ölüm oranı yüzde 50'nin üzerinde olan bir hastalıktan bahsedildiği gözönünde bulundurulursa, özellikle kanatlı hayvanlarla ilgilenenlerin dikkatli olması gerekir" dedi. Bakan, kanatlı hayvanlarla uğraşanların ellerini bol sabunla yıkaması gerektiği uyarısında bulundu. Bakan, Türkiye’de ilaç stoğunun yeterli olduğunu da vurguladı.

Bakan Akdağ, laboratuar çalışmaları devam ederken Sağlık Bakanlığı'nın, eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversitelerden konunun uzmanlarından oluşan bir heyeti de bölgeye gönderdiğini belirtti.

Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası sağlık kuruluşlarınca ileriki herhangi bir dönemde gerçekleşebileceği varsayılan grip salgını ile ilgili olarak Türkiye'de de Ulusal Grip Pandemi Hazırlık Planı'nı hazırlandığını belirtti. Bu planın hazırlık çalışmalarına 60 kadar bilim adamının iştirak ettiğini ve 2005 ekim ayında plana son şekli verilerek Dünya Sağlık Örgütü'ne de gönderildiğini dile getiren Akdağ, ayrıca Ulusal Pandemi Planı'nın uygulama esaslarının da belirlenmiş durumda olduğunu bildirdi.


NASIL BULAŞIYOR?
Virüs bulaşmış kanatlılar ile doğrudan temas ve dışkılarının kirlettiği nesneler, insanlara bulaşmanın ana yöntemleri. Çoğunlukla kırsal alanlarda serbest dolaşan kümes hayvanları hastalığı taşıyor. Kanatlı eti yemek güvenli mi?Kuş gribi virüsü içerse bile pişmiş etten bulaşmamaktadır. Ancak etin tamamının iyice pişirilmesi gerekli. H5N1 virüsü etin pişme ısısı olan 70 derecede ölüyor. Yumurtalar da tamamen pişmeli akışkan kalmamalıdır.

İnsan sağlığı için sonuçları nedir?Kuş gribi yüksek oranda ölüme yol açıyor. En büyük risk virüsün gelişerek insandan insana bulaşır hale gelmesi. Dünya Sağlık Örgütü böyle bir durumda 50 milyon insanın ölebileceğini belirtiyor.Hastalar Van'da tedavi altında

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Faik Öner ise, tedavi gören hastaların tahlil sonuçlarının pozitif çıkmasının kendilerini ürkütmediğini söyledi.

Prof. Dr. Öner, Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nden kuş gribi şüphesiyle Van'a getirilen ve YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan hasta sayısının sekiz olduğunu belirtti.

Kuş gribi tedavisinde uygulanan Tamiflu isimli ilacın pazartesi günü ellerine ulaştığını ve pazartesi gününden itibaren hastalara bu ilacın verildiğini vurgulayan Öner, vakanın kuş gribi çıkmasından sonra Doğubayazıt'tan yeni gelebilecek hastalar için daha özel bir tedavi uygulanacağını kaydetti.

Öner, hastanelerinde tedavi gören sekiz hastadan Fatma Koçyiğit'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu, diğer hastaların ise ayrı odalarda ve ayrı hemşireler gözetiminde tedavilerinin sürdüğünü sözlerine ekledi. Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesinde dört kişi, 31 aralık 2005 tarihinde kuş gribi şüphesiyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı. Türkiye ve dünyada kuş gribiKuş gribine Türkiye'de ilk kez 5 ekimde rastlanmış, vakanın ortaya çıktığı ise 8 ekim tarihinde kamuoyuna açıklanmıştı. Balıkesir'in Manyas ilçesine bağlı Kızıksa beldesinde bir üreticinin bin 800 hindisi bir gece içinde ölünce kuş gribinin Türkiye'deki varlığı ortaya çıktı. Laboratuvar sonuçları hindi ölümlerine, ölümcül ‘H5N1' virüsünün neden olduğunu ortaya koydu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ise, 9 aralıkta Türkiye'de yaşanan kuş gribi hastalığının bittiğini açıklamıştı. 2003 yılından bu yana kuş gribi yüzünden Asya'da en az 75 kişi öldü.Romanya, Rusya, Hırvatistan, Yunanistan Moğolistan, Kazakistan, Çin ve Türkiye'de H5N1 virüsüne rastlandı ancak bu ülkelerde can kaybı olmadı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2003 yılından bugüne kadar; Kamboçya'da 4 vaka 4 ölüm, Çin’de 7 vaka 3 ölüm, Endonezya’da 16 vaka 11 ölüm, Tayland’da 22 vaka 14 ölüm, Vietnam’da 93 vaka 42 ölüm yaşandı. Ülkelerin aldığı önlemler Asya'da başlayan ve Avrupa'ya da sıçrayan kuş gribinin ardından pek çok ülke olası bir tehdide karşı hazırlıklara başladı: Fransa:Olası bir salgına karşı plan hazırlanıyor ve insan salgınına karşı 40 milyon dozluk aşı siparişi verildi.Ülkede 9 milyon virüs ilacı stoklanmış durumda. Yıl sonuna kadar bu rakam 14 milyona çıkacak. Hastanelere geçen yıl 50 milyon maske dağıtıldı. Almanya:Ülkenin güneydoğusundaki Bavyera eyaletinde kümes hayvanlarının satışı yasaklandı. Diğer eyaletler için de ayrıntılı planlar hazırlanıyor. Her eyalet kendi aşısını sipariş etmekle yükümlü. Şu ana kadar 20 milyon avroluk sipariş verildi. Olası bir salgında sadece 10 kişiden birine yetecek ilaç var. Yunanistan:2004 olimpiyat oyunları için harcanan 1 milyar dolarlık güvenlik önlemleri sayesinde ülke biyolojik tehditlere karşı iyi hazırlanmış durumda. Ege adalarında hastalık görüldükten sonra eczanelerde kuyruklar oluştu. İlkbaharda 200 bin doz ilaç alınacak. İtalya:Veteriner ve hayvan hastalığı önleme uzmanları çiftliklerde sürekli denetim yapıyor. Salgın çıkarsa üç dört ay içinde 36 milyon doz aşı üretilecek. 100 milyon avro maliyetinde 30 milyon doz ilaç siparişi verildi. Yabani kuşlarının avlanmasını yasaklama planı yok. Romanya:Ülkedeki vakanın ardından pratisyen hekimlere yetki verildi ve hastaların tecrit edilmesi için tedbirler alındı. Aşı üretimi için Dünya Sağlık Örgütü’nün onayı bekleniyor. 500 bin doz ilaç mevcut. Ülkenin kırsal kesimlerine 300 bin doz dağıtıldı. Evcil kuşların karantinaya alınması, ev halkının aşılanması, araçların ilaçlanması gibi önlemler alınıyor.

İngiltere:Karantinada iki papağan öldükten sonra kontroller sıkılaştı. Kanatlı hayvanların pazarlarda satışı, fuarlar ve gösteriler yasaklandı. Salgın başladıktan sonra 120 milyon aşı doz hazırlanacak. Çin: Ülkede belirlenen üç ölümden sonra kırmızı, turuncu, sarı ve mavi kodlar kullanan bir acil durum planı hazırlandı. Dört yıllık araştırmadan sonra Çin, kuş gribi için bir aşı geliştirdiğini duyurdu. Çin sürekli olarak ilaç depolamaya devam ediyor ancak elindeki stoklar hakkında kesin bilgi yok.

Kaynak : http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=3&haberID=150460